Hepimiz Bir Hikaye Anlatıcısıyız...

Mısır'da 7 bin yıl önce yazılmış bir metin bulundu. Metinde "Bu zamanda 'yazar olmak' çok zor çünkü her şey yazıldı" diyordu. Çok ilginç değil mi? Mısır'lılar yanılmış olamazdı... Ancak bu sefer yanıldılar. 7 bin yıl önceden sanatın bu denli gelişebileceğini tahmin edemediler. Tolstoy'dan Dostoyevski'ye, Çehov'dan Dante'ye kadar onlarca sanatçı hala yazılacak çok şey olduğunu gösterdi. İşte bu yüzden hala yazmak çok güzel ...

Hikayeleri yazmak kadar, hikayenizi nasıl anlattığınız da bir o kadar önemlidir. İnsanlık tarihi kadar eski bir kültürdür hikaye anlatıcılığı... Yani insanoğlu var oldukça hikaye anlatıcılığı da var olacaktır. Gelişen teknoloji ve dijitalleşen dünya, günümüzde hepimizi bir hikaye anlatıcısı haline getirdi. Üstelik çoğumuz bunun farkında bile değilken ... Instagram paylaşımlarımız, Whatsapp mesajlarımız, Twitter'da gündelik meselelere verdiğimiz tepkiler, Snapchat video paylaşımlarımız hepimizi birer hikaye anlatıcısı yaptı. Artık günümüzde kendi takipçilerimize "kendi kişisel hayatlarımıza dair" bir hikaye anlatıcısı rolü üstleniyoruz ...

Bu işin sırrı "What is your story?" Yani senin hikayen ne? Bunu keşfettiğiniz zaman, kendi hikayenizi anlatmaya doğru bir yolculuğa çıkacaksınız. Ama bu yolculuk öncekilerden farklı olacak, başarılı bir yolculuk olacak ...

Evet, bloğumun bir yazısını da hikaye anlatmak üzerine kurguladım. Çünkü bu blog paylaşımlarımda sayısız sanat hikayesini kendi meşrebimce açıklamaya çalışacağım. Başka hikayeler anlatan sanat eserlerini anlamak ve onlar hakkında yorum yapmakta, kendimize ait bir hikayenin başlaması anlamına geliyor ...

Aşağıda paylaştığım link'te dünyanın en büyük 'social network (sosyal ağ)' mecrasını kuran Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'in kendi hayatının hikayesini anlatım tarzı ve yaklaşımı hepimize ilham verebilir. Bu yüzden bu konuşmadan bir sözle bu yazımı bitirmek istiyorum:

"En büyük başarılar, başarısız olabilme özgürlüğünden gelmektedir."

E-mail: olcayholat@gmail.com